25 Nisan 2015 Cumartesi

Serhazin Süleyman (Anber) Ağa Camii, Beşiktaş, İstanbul

Serhazin Süleyman (Anber) Ağa Camii, İstanbul'un Beşiktaş İlçesinde Serencebey yokuşu ile Muhtarıevvel Sokağının kavşağında yer almaktadır. 
Bânisi, Sultan 1.Mahmud’un Darus-Saade Ağası Süleyman Ağa’dır.  
H–1113/M-1701-1703 yılında inşa edilen bu mescidSıbyan Mektebi, hamam ve bir çeşme ile küçük bir külliye teşkil ediyordu.  
H–1113 Tarihinde vefat eden Süleyman Ağa mescidin yanındaki mektebin mezaristanında medfundur(1) 
Yapım kitâbesi bulunmayan mescidin, yokuşa bakan avlu duvarında, çeşmenin sağ tarafında bulunan 6 beyitlik talik hatlı manzum kitâbesinden ilk olarak Süleyman Ağa tarafından inşa edildiği öğrenilmektedir. Aynı isim çeşme üzerindeki kitâbede de geçmektedir. 
Söz konusu olan tamir kitâbesinde H–1277/M–1860–61 de yine bir başka DarusSaade Ağası Anber Ağa tarafından yenilendiğini görmekteyiz. Mescid bu yüzden “Anber Ağa Mescidi” olarak da anılır. 
Bu cami ayrıca, “Serencebey Mescidi”, “Hazinedar Ağa Mescidi” ve “Serhazin Süleyman Amber Ağa Mescidi” adlarıyla da bilinmektedir. (2) 
Bulunduğu arsa nedeniyle düzgün olmayan bir plana sahip, ahşap çatılı, kâgir duvarlı (3), küçük bir yapı olan Süleyman Ağa Mescidi, önü kapatılmış bir son cemaat yeri ve harim kısmından meydana gelmektedir. 
Mescide, sokaktan, son cemaat yerinin doğu duvarında bulunan ve kıble ekseninde olmayan bir kapıdan girilmektedir. Son cemaat yerinden ahşap bir merdivenle, tahta bölmelerle ayrılmış, ön kısmı ince ahşap direklere oturan, üç adet kavisli çıkma ile harim kısmına uzanan kadınlar mahfeline ulaşılmaktadır. 
Harime, son cemaat yerinden kıble eksenindeki ahşap kanatlı bir kapıdan girilmektedir. Çıtalarla oluşturulmuş dikdörtgen ve kare taksimatlı düz ahşap bir tavana sahip olan yapının üzeri kiremitle örtülüdür. 
Güneybatı duvarı pahlanmış olan yapı, doğuda 4, güneyde 3, pahta 2, batı duvarında 2 tane olmak üzere toplam 11 adet büyük boyutlu, basık yuvarlak kemerli pencere ile aydınlatılmıştır. Ampir üslubunda, sade görünümlü madeni korkulukları bulunan pencerelerin, dıştan kesme taş sövelerle çevrelendiği ve kilit taşlarında çıkıntı yapan konsol şeklinde süslemeleri olduğu görülmektedir. 
Mihrap, içten basık yuvarlak kemerli,  fayans kaplı, basit bir niş şeklindedir. Ahşap minberinin korkuluklarında, gösterilen ince bir işçilikle, aplike ahşap oymalar kullanılmıştır. Vaaz kürsüsü basit ahşaptır. (4)  
Günümüzde apartmanlar arasında sıkışıp kalmış olan mescid ile kesme taş minaresinin klasik öğeler taşıdığı, mescid ile Muhtar-ı Evvel sokağından girilen meşruta binası arasından yükseldiğini görürüz. Bir diğer meşruta binası da yapının doğusunda mescide girişi sağlayan koridor şeklindeki geçişin üzerinde yer almaktadır. Şadırvan diyebileceğimiz abdest alma musluklarıyla tuvaletler de bu koridor üzerindedir. Avlu duvarının üzerindeki çeşme de Serhazin (Hazinedarbaşı) Süleyman Ağa’nın hayratıdır. Süleyman Ağa’nın mescid ve çeşme ile birlikte yaptırdığı hamam ve mektep zaman içinde yok olmuştur. Günümüze sadece mescid ve çeşme ulaşabilmiştir. 
Mülkiyeti vakıflar idaresine ait olan mescidin bir İmam-Hatip kadrosu vardır. Bir İmam-Hatibin görev yaptığı camide vakit namazlarında 15-20, Cuma ve bayram namazlarında 80-100 cemaat olmaktadır. Hanımların namaz kılabilecekleri yer olup yaz Kur’an Kurslarında 15-20 öğrenci olmaktadır. 
1-      Hadikatü-l Cevami-,C-2/ sh-103 2-      D.B.Beşiktaş sh-1733-      T.ÖZ İstanbul Camileri C-2/sh 304-      D.B.İ.A. C-7 /sh -92-93 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder